Bu yazı Uzman Psikolog Ayça Uslu Pelin tarafından hazırlanmıştır.
Boşanmanın gerçekleşmesi, tüm aile üyeleri için farklı bir yaşamın başlangıcıdır. Bu sürecin öncesi, sürecin tam ortası ve sonrası, eşler ve çocuklar için zordur ve özellikle anne-babaların sağlıklı yönetimini gerektirir.
Her aile kendine has olduğu gibi ailedeki anlaşmazlıklar da kendine has ve benzersizdir. Bu sebeple, her ailedeki anlaşmazsızlıkları aynı değerlendirmemek gereklidir. Bu, ailenin yapısına, aile üyelerinin birbiriyle olan ilişki biçimlerine, aile üyelerinin olumsuzluklarla baş ediş tarzına v.b. gibi birçok etkene göre değişkenlik gösterir.
Her çocuk güven, sıcaklık, şefkat ve onu kucaklayan bir ortamın içinde doğmayı ve yaşamayı hiç şüphesiz ki arzular. Çünkü, anne ve babasıyla paylaşacağı ev ortamı çocuk için bir sığınaktır ve çevresini keşfedeceği ve yeteneklerinin farkına varacağı ilk deneyimleri burada edinir. Fakat işler çocukların istediği şekilde yolunda gitmediğinde, çocuklar alıştığı ailevi rutinlerin değişeceği düşüncesiyle bir kayıp duygusu yaşamaya başlarlar. Anne-babanın ayrılığı, çocuğun güven ve emniyet duygusunu sarsabilir. Bu nedenle, her türlü ayrılıklarda, çocuğun hala emniyette olduğu ve sevildiği inancını vermekle birlikte, anne-babasının birbirlerine saygı göstermeye devam ettiklerini hissetmesi, çocuğun bu süreci daha iyi atlatmasını sağlayacaktır. Bu yüzden, boşanma kararının alınması anne-babanın tercihidir fakat çocuk için “boşanmayı başarmayı” sağlamak da anne ve babaların görevi olmalıdır. Boşanmayı başarmak, çocuğu korumak için eski eşlerin gerçek ve sağlıklı bir iletişim kurabilmelerine dayanır. Çocuğun ihtiyaçlarını, eski eşe olan öfke ve hukuki mücadelelerin gölgelemesine izin vermemek gereklidir. Bu süreçte, çocuğa karşı güvenilir ve tutarlı olunmalıdır.
Boşanma genellikle zaman alan bir süreçtir. Ancak, çocuklar için esas ayrılık, anne ve babanın ayrı yaşamaya başladıkları veya bu kararlarını açıkladıkları zaman başlar. Çocuklar aile içindeki gerilimi hissederler ve daha büyük çocuklar boşanmanın muhtemel olduğunu bilirler. Ebeveynler çocuğun önünde tartışmaktan sakınmış olsalar bile, çocuk ilişkideki tansiyonu hisseder. Bu sebeple, ona karşı açık ve dürüst olmak önemlidir. Dürüst olmak, herşeyi çocuğa açıklamak demek değildir. Özellikle çocuğun sorularını geçiştirmeden cevaplamaya özen göstermek ve ilgilenmediği şeyler için bilgi vermekte ısrarcı olmamak gereklidir. Boşanma kararını mutlaka eski eş ile birlikte çocuğa sunmak en uygun olanıdır. Bunu, her çocuğun yaşına göre, anlayacağı şekilde açıklamak gerekir. Çocuklar yakın gelecekleri için güvence isterler. Bu sebeple, çocuğu doğrudan etkileyecek değişiklikler ve olacaklar hakkında bilgi vermek, onu rahatlatacak ve güvende hissettirecektir. Bu süreçte, çocuğa verdiğiniz sözleri tutun ve gerçekleştiremeyecekleriniz hakkında vaadde bulunmaktan kaçının.
Boşanma durumunda çocukların en bilindik fantezileri, anne ve babasının yeniden bir araya geleceği düşüncesi (çocuklar anne ve babalarının tekrar birleşme hayalini mümkün olduğu kadar canlı tutarlar), çocuğun bu konudaki yoğun çabası ile ilişkilerinin düzelebileceği düşüncesi ve bu istenmedik duruma çocuğun kendisinin yol açtığı düşüncesidir. Zamanla çocuk, alınan kararların uygulandığını gözlemledikçe, anne ve babasının yeniden bir araya gelmeyeceklerini anlamaya başlar. Kendisine sevgi, güven veren ve tutarlı davranan ebeyenlerini gördükçe de bu durumun kendisinden kaynaklanmadığını fark edecektir. Çocuklar boşanma sürecinde oldukça fazla değişim yaşarlar. Değişimin negatif etkilerini azaltmak için günlük rutinleri, alışkanlıkarı olabildiğince sabit tutmaya çalışmak önemli olacaktır. Hayatında bir değişiklik olmayacağı konusunda onunla konuşmak ve hislerini öğrenmek, davranışlarını tahlil etmeye çalışmadan onun düşünce ve duygularını paylaşmak, istediği her fırsatta yakınında olacağınızın mesajını vermek gereklidir. Ayrıca ebeveynlerin kendi hislerinden çocuğa bahsetmesi, çocuğun üzüntüsünün yerinde olduğunu gösterir ve ona geçiş döneminde yardımcı olur.
Çoğu çocuk, anne ve babasının boşanmasını kabul etmekte zorlanırken kimi çocuk da beklenmedik derecede süreci iyi atlatabilir; çocuklar tahmin edeceğinizden çok daha güçlü ve dayanıklıdırlar. Ancak çoğu çocuk, süreç içinde anne ve babasının boşanmasının yarattığı değişime ve farklılığa alışır. Bu süreçte tepki göstermek normaldir, fakat bu tepkilerin süresi ve şiddetine bakılmalıdır. Gerekirse bir uzmandan profesyonel bir destek alınabilinir. Çocuklar, ayrılma kararını duyduklarında yaşlarına, cinsiyetlerine ve mizaç, kişilik özelliklerine göre değişik tepkiler gösterebilirler. Çocuğun bu tepkileri, anne ve baba ile düzenli görüşerek, anne ve baba ile saygılı iletişimde bulunarak, çocuğun geçmiş hayatındaki kimi durumların korunması ve hayatında az şeyin değişmesinin sağlanması ve bu durumun çocuğun kendisinden kaynaklanmadığı ve bu durumun sorumluluğunu almaması ile azaltılabilinir. Bu sürecin, anne ve babalar tarafından sağlıklı ele alınmaması, çocuklarda kimi sorunları gündeme getirebilir. Örn. Küçük bir çocuğun gelişiminde aksama ve duraksama. Öfke, korku, üzüntü, suçluluk duyguları, yalnızlık hissi, gerileme (regresyon), uyku ve yeme sorunları, okulda akademik başarısızlık ve arkadaş ilişkilerinde sorunlar gibi.
Boşanmış bir ailenin çocuğu olmak demek, çocuğun kaçınılmaz olarak zarar göreceği anlamına gelmez. Burada önemli olan, anne ve babanın birbiriyle olan ilişkilerini nasıl sürdürdükleri ve çocukla ilgilenmeye devam etmeleridir. Sürecin bu şekilde ele alınışı, sürecin daha sağlıklı yönetilmesini sağlayacaktır.
Bu başlık altında, anne ve babalarla “Boşanmak (ayrılmak) için çocuğun büyümesi beklenmeli mi?”, “Eşimle aram hiç iyi değil, bir müddet karar vermek için ayrılıyoruz”, “Boşanıyoruz, çocuğa nasıl söylemeli?”, “Babasına gittiği zaman geçişleri nasıl yönetmeli?”, “Sorumsuz ebeveyni nasıl idare etmeli?”, “Velayet sorunu: Şimdi nerede yaşayacağım?”, “Ebeveynin bekarlık hayatı: Çocuğuma nasıl davranmalıyım?”, “Hayatımı yeniden kuruyorum: Bu çocuğum için iyi bir şey midir?”, “Çocuğuma yeni anne/babasını nasıl kabul ettirmeliyim?”, “Eski eşler için yeni ilişkiler” gibi gündemleri tartışmak yerinde olacaktır.