Bu yazı Uzman Psikolog Ayça Uslu Pelin tarafından hazırlanmıştır.
Açıklanışı, Zamanı, Şekli ve Olası Tepkiler
Evlat edinme, hassas sayılan yaşamsal olaylardan biridir. Doğası gereği probleme neden olabilecek, yönetimi zor olan fakat çocuğun bu yaşamsal olaydan en az etkilenerek sağlıklı bir şekilde çıkmasını sağlamanın tek yolunun doğru ebeveyn tutumlarından geçtiği bir durum da... Bu süreçte zorluklar yaşanabilir, ancak uygun tutumlar izlenirse evlat edinme konusu kaygı veren problematik bir sorun olmaktan çıkar. Evlat edinen anne-babanın zihnini meşgul eden ve onlarda kaygı uyandıran şey, çocuğa bunu söylemelerinin gerekli olup olmadığı ve bunu ona ne zaman ve nasıl söyleyecekleridir.
Geçmişte birçok aile evlat edinmeyi çocuklarından gizli tutma eğiliminde olurdu. Bu sebebi, bu durum çocuğa söylenirse onun olumsuz etkileneceği, çocuğun tepkisiyle başa çıkamayacaklarını düşünmeleri, çocuğu dünyaya getiren anne-babanın konumu-durumu ve en önemlisi de bu konuyla yüzleşmek istememeleri sayılabilir. Artık günümüzde bu uygulama çok nadirdir. Şüphesiz ki ailenin çocuğa güven ve güvendelik hissi sunması ve çocuğun kendilik algısı için evlat edinmenin açıkça konuşulabilmesi gereklidir. Bu durumu çocuk, evlat edinen anne-babasından öğrenmelidir. Bu evlat edinilmenin yanlış olmadığı ve çocuğun anne-babasına güvenebileceği mesajının verilmesinde yardımcı olur. Şimdilerde daha çok çocuğa evlat edinildiğinin ne zaman söyleneceği konusunda süregelen değişik görüşler bulunmaktadır. Bazı araştırmacılar, evlat edinmenin çocuğun soru sorabilecek yaşa gelmeden söylenmemesi gerektiğini önerir. Erken yaşta çocuğa bu durumu paylaşmanın, yetişkinin ihtiyaçlarını karşıladığı ama çocuğun duygusal ihtiyaçlarına yararı dokunmadığı gibi bir kanı vardır. Çok erken yaşta söylenmesinin durumu tam anlayamayan çocuğun kafasının karışmasına neden olacağına inandıkları için, daha ileri yaşlarda söylenmesini savunurlar. Erken söylenmesi gerektiğini savunanlar ise, bu durum paylaşıldığında çocuğa evlat edinmeyi anlatan kişilerin ebeveynleri olacağını da kesinleştirmiş olacağından böylece çocuğa erkenden evlat edinilmeyi kabullenme ve alışma fırsatı sağlar derler. Söylemek için çok uzun süre beklemek başka birinin haber vermesini veya çocuğun herhangi bir yolla bu durumu öğrenmesi ihtimalini arttırır. Eğer çocuk evlat edinildiğini bir şekilde öğrenirse, çocukta evlat edinmiş olan anne-babasına karşı öfke ve güvensizlik duyguları gelişebilir ve evlatlık olma kötü ve bir sır olarak saklandığı için utanç verici olarak algılanabilir. Aslında çocuğunuza evlat edindiğinizi ne zaman söyleyeceğiniz, sizin kendinizi bir yandan da rahat hissedeceğiniz bir zamanda sizin vereceğiniz kişisel bir karardır. Çocuğa durumun ne zaman söylenmesi gerektiği ile ilgili kesin bir zaman olmamakla birlikte en doğru yaklaşım çok geciktirmeden, hem çocuğun hem ebeveynin hazır olduğu bir dönemde ve çocuğa en doğru dille anlatılarak durumun açıklanmasıdır. Gerekirse uzman desteği alınabilir. Uygun zamanlama burada kritik önem taşır. Fakat güçlü bir görüş var ki evlat edinilmiş bir çocuğun doğum hikayeleriyle ilgili bir şeyi anaokuluna başlamadan önce bilmeleri gerektiği savunulmaktadır. Bu bilgiyi unutmadan kendinizi buna hazırlamanız en doğrusudur. Daha uzun süre beklemek çocuğu incitebilir ve aile güven bağlarını zayıflatabilir.
Ebeveynler çocuğa evlat edindiklerini söylemeye karar verdiklerinde, kendisinin diğer çocuklardan herhangi bir farkı olmadığı, onun da diğer bebekler gibi çok değerli ve sevimli olduğu, ancak biyolojik anne-babanın çeşitli nedenlerle ona yeterince iyi bakamayacaklarını düşündükleri için bu kararı verdiklerini söyleyebilir. Genelde çocuklar kendilerinin ya da yakınlarının başlarına gelen olumsuz olaylarından kendilerini suçlu hissetmeye meğillidirler. Kendilerindeki bir kusur, ya da yaptıkları bir yanlıştan dolayı bu kötü olayların başlarına geldiğine inanırlar. Biyolojik anne-babanın da çocuklarını sevdiklerini, ama onun daha iyi yaşaması için böyle bir karar verdiklerini ve çocuklarından ayrılmanın onlar için de zor olduğunu tahmin ettiklerini söylemek çocuğa kendisini değerli hissettirecektir. Ancak çocuğun kendi kendini suçlamasıyla baş etmesi zaman alabilir. Eğer bu durum saklanıırsa, çocuk bunun utanılacak birşey olduğunu düşünebilir. Buradaki kritik nokta, anne babanın evlat edinmeye karşı bakış açısı nasıl olursa çocuğun da bu olayı öyle algılayacağıdır. Genelde anne-babalar çocuğun sorularına nasıl yanıt vereceklerini bilemediklerinden dolayı bir endişe yaşarken çocuk ise meraklı ve hevesli bir şekilde sorularına kendilerini tatmin eden cevapları alana kadar devam etmeye ısrar ederler. Aile bu konuda rahat, endişesiz ve doğal davranıp, baştan itibaren çocuğu durumdan haberdar ederse süreç daha sağlıklı ilerler.
Evlat Edinme Hakkında Nasıl Konuşulmalı?
Evlat edinme hakkında nasıl konuşacağınız birçok açıdan ne söyleyeceğiniz kadar önemlidir. Bunun için aşağıdaki noktalara dikkat edin.
-Sakin ve Nazik Duygusal Bir Ton Yakalayın. Çocuğunuzla ne hakkında konuşuyorsanız konuşun sevgi, anlayış ve ona saygı duyduğunuzu aktardığınızdan emin olun. Bunu genellikle başta yapmak kolaydır. Ama sonra çocuğunuz tekrar tekrar aynı soruları sorduğunda veya cevaplarınızı sorgulamaya başladığında veya “Sen benim gerçek annem değilsin” dediğinde sakin, sevgi dolu ve anlayışlı kalmak biraz daha zorlaşabilir. Bunu yakalamaya çalışın.
-Açık, Gerçekçi ve Dürüst Olun. Yanlış veya anlaşılmaz cevaplar kafa karıştırıcı ve arkadan gelecek sorular için cesaret kırıcı olabilir. Çocuklara dürüst cevap verilmediğinde kafalarında gerçekte olduğundan çok daha kötü bir şeyler canlanabilir. Ona abartılı ifadeler kullanmadan, açık, gerçekçi, kısa ve net bir şekilde çok da hafife almadan söyleyin.
-Cevaplarınızı Küçük Çocuklar İçin Kısa ve Sade Tutun. Çocuğun bilmek istediğinden daha fazlasını söylememeye çalışın. Çocuğunuzun gerçekten neyi sorduğuna emin olmadığınız zamanlarda, ondan tekrar sormasını veya farklı bir şekilde ifade etmesini isteyin. Arkadan soru geleceğine hazırlıklı olun.
-Bilgileri Küçük Parçalar Halinde ve Akışkan Bir Şekilde Sunun. Evlat edinme konusu hiçbir zaman tek parça halinde, uzun uzun oturarak yapılan görüşmelerde baştan sona detaylandırarak bir kerede sunulmamalıdır. Evlat edinme durumu, çocuğun gelişimsel seviyesine uyan birçok aşamada tartışılmalıdır. Çocuğun anlamaya hazır olduğunu düşündükçe gitgide daha karışık bilgiler sunun.
-Evlat Edinme Durumunun Gereğinden Fazla Üzerinde Durmayın. Biyolojik bir annenin çocuğuna sürekli rahminden geldiğini hatırlatmadığı gibi, sizin de evlat edinmenin aileye giriş yolu olduğunu tekrar tekrar çocuğunuzun yüzüne vurmanıza gerek yoktur.
Evlat Edinme Dili
Çocuğun evlat edinilmesi ile ilgili konuşmaya ihtiyacı vardır, ama konuşma içinde seçtiğiniz kelimeler bilgiyi alma şeklini değiştirebilir. Bu sebeple bir de aşağıdaki noktalara dikkat edin.
“Gerçek” Ebeveynler. Bazen evlat edinen ebeveynler biyolojik ebeveynlerden gerçek veya asıl ebeveynler olarak bahseder. Bu kelimelerden kaçının; çocuğunuz için gerçek ve asıl olan sizsiniz. Bunlar yerine biyolojik ebeveyn kelimesini kullanın. Örn. “Biyolojik annenle hiç tanışmadım” diyebilirsiniz.
“Seçilmiş” Çocuk. Evlat edinen ailelerin çocuklarına “Çok sevimli görünüyordun, çocuğumuz olman için seni seçtik” gibi şeyler söylemeleri çok yaygındır. Seçmek gibi kelimeleri kullanmaktan kaçının. Bu, çocuklarda sadece dış özelliklerinden dolayı ailenin üyesi oldukları ve bu özellikleri kaybolursa ailelerini hayal kırıklığına uğratacakları için artık istenmeyecekleri izlenimini verebilir. Seçilmiş Çocuk ifadesi aynı zamanda onlara sadece başka birisi onları seçmediği için uygun oldukları mesajını da verir. En doğru yolu, bir çocuk istediğinizi ve onun orada sizin sevginiz için hazır olduğunu öğrendiğinizde duyduğunuz heyecanı anlatın.
“Evlat Edinilmiş” türden tanımlamalar. Evlat edinme kararınızla gurur duyuyor ve bunu ailenizden ve arkadaşlarınızdan saklama gereği duymuyor olabilirsiniz. Yine de evlat edinilmiş kelimesini rastgele ya da uygunsuzca kullanmamaya dikkat edin. İlişkinize yaptığınız bu niteleyici vurgu, çocuğunuzun diğer çocuklardan farklı olduğunu hissetmesine neden olabilir.
Evlat Edinme Hakkında Ne Demeliyiz?
Çocukların evlat edinmeyi algılayışları yaş ve deneyimleri ile birlikte değişiklik gösterir. Burada yapılacak vurgu, “Sen doğduğun zaman” la başlayan cümleleri “Sen bizim çocuğumuz olduğun zaman” şeklinde olmalıdır. Okul öncesi dönem, çocuklarda soyut düşüncenin henüz gelişmediği bir dönem olduğu için, bu dönemde çocuklar ancak somut düşünebilirler ve hayal ile gerçeği karıştırabilirler, bu nedenle biyolojik anne-baba ve evlat edinilen anne-babanın farkını çocuk bu dönemde ayırt edemez. Genellikle okul öncesi dönem çocuklara evlat edinildiklerini söylemek için uygun bir dönem olarak kabul edilmez. Okul dönemi isocukların hem somut hem de soyut düşünebildikleri bir dönemdir. Bu dönemde çocuk biyolojik anne ve baba ile yetiştiren anne ve babanın farklı olduğunu algılayabilir. Ergenlik dönemi ise farklı süreçleri içinde barındırdığından, riskli bir dönemdir. Bu sebepten evlat edinildiğinin çocuğa açıklanması için en uygun olan dönem okul dönemi olduğu düşünülmektedir. Fakat yine de anlayışlarını derinleştirmek ve sorularını cevaplayabilmek için çocuk olgunlaştıkça ilişkinizi detaylandırmayı sürdürün, unutmayın ki; evlat edinme hakkında konuşmak tek bir olay değil, hayat boyu devam edecek bir süreçtir.
Okul öncesi çocukların evlat edinme hikayesine verdikleri tepki ebeveynin bu durumu nasıl algıladığı ve nasıl baş ettiğiyle doğru orantılıdır. Çocuğun kendisini ailenin ne kadar önemli bir parçası olduğunu hissettirmek için nasıl nasıl bir hikayeyle ona ulaşıldığından bahsedilebilinir. Güven ilişkisi oluştukça, çocuklar için kendi evlat edinme hikayeleri anlamlı gelmeye ve bu hikayeyi sahiplenmeye başlarlar. Okul öncesi çocuk, nasıl evlat edinildiği ve eve geliş öyküsünü dinlemekten zevk alırken; daha büyük çocuklar biyolojik annesinin kendisinden evlat edinilmesi için vazgeçtiği gerçeğinin farkına varır, bunun nedenini merak eder. Süreci sorgular.
0-2 Yaş Arası Çocuklarla Konuşmak
Evlat edinme kelimesini 0-2 yaş arası olan çocuğunuzla konuşurken rahatlıkla kullanın. Bu yaştaki çocuklar kelimenin ne anlama geldiğini ya hiç anlamaz ya da çok az anlar. Şu cümleleri deneyin:
“Hep bir çocuğum olsun istemiştim ve şimdi seni evlat edindim”. “Seni evlat edinmek şu ana kadar yaptığım en iyi şey”. “Seni evlat edindiğimde dualarım kabul oldu”. “Seni evlat edindiğim gün hayatımın en mutlu günlerinden biri”.
3-6 Yaş Arası Çocuklarla Konuşmak
3-6 yaş arasındaki çocuğunuza verebileceğiniz en önemli iki şey var: aidiyet hissi ve gerçekler. Küçük çocuklar bebeklikleriyle ilgili hikayeler dinlemeyi çok severler. Sürekli “Geceleri çok ağlar mıydım?”, “İlk konuşmaya başladığımda kaç yaşındaydım?”, “Doktora gitmeyi sever miydim?” gibi sorular sorarlar. Geçmişe olan bu ilgiyi kullanın ve fotoğraf albümleri, bebeklik kitapları ve benzeri materyalleri kullanarak çocuğunuzun ailenin nasıl bir üyesi olduğunu daha iyi anlamasını sağlayın.
Evlat edinmeyle ilgili sakladığınız eşyalar varsa, çocuğunuzun bakması için hepsini bir araya getirin: tebrik notları, çocuğu aldığınıza dair resmi evraklar, eve geldiğindeki resimler... Bu türden deneyimler, küçük çocuklara bu aileye ait olduğu hissini verir. Bu yaştaki her çocuk gibi, sizin çocuğunuz da doğumuyla ilgili sorular sormaya başlayabilir. Yaşına uygun dil ve konseptler kullanarak sorularını dürüstçe cevaplayın.
“Ben nereden geldim?”
Çocuğunuz evlat edinme kurumundan gelmedi. Çocuğunuzun diğer bütün çocuklar gibi doğduğunu ve daha sonra ailenize evlat edinildiğini bilmesi gerekir. Bu nedenle evlat edinmeden bahsederken ilk önce evlat edinilsinler ya da edinilmesinler aynı şekilde doğduklarını belirtmek gerekmektedir. Anlaması gerekenen en öncelikli şey, önce doğup sonra evlat edinilmiş olmasıdır. Şöyle diyebilirsiniz: “Sen başka bir adam ve kadın tarafından yapıldın, onlar senin biyolojik annen ve baban. Sen biyolojik annenin içinde büyüdün. Diğer bütün çocukların doğduğu gibi, sen de onun karnından doğdun. Ama senin biyolojik annen ve baban bir bebeğe bakabilecek durumda değildi, o yüzden biz seni evlat edindik”. Çocuğun kendi anne-babası da, onun dünyaya gelmesini istemişler, ancak, onun daha iyi olanaklarla yaşamasını, kendileriyle yaşamasına tercih etmişler, yani çocuğun iyiliğini düşünmüşlerdir. Çocuk, biyolojik annesinin karnında, ancak bakan annesinin ve babasının yanında onların sevgisiyle büyümüştür”.
“Evlat edinilmek ne demek?”
“Evlat edinilmek demek bir anne ve babanın, seni doğuran kişiler olmasalar da, sana bakmak isteyip seni hayatının geri kalanı boyunca sevmeleri demektir”. “Evlat edinmek demek, doğurmasalar bile o bebeğin anne babası olmak demek. O bebeği yani seni korumayı, sevmeyi, seninle yaşamayı çok istemek demek”. “Bazen evli kişiler çok istedikleri halde bebekleri olmayabilir. Bazı kişilerin de bebekleri olur ama ona bazı nedenlerden dolayı gerekli imkanları sağlayamayabilirler. O zaman bebeğin yer değiştirmesi gerekebilir. Sence de bu, bebek açısından çok şanslı bir durum olmaz mı? İşte buna çocuğun evlat edinilmesi denir”.
“Beni neden evlat edindiniz?”
“Seni evlat edindik çünkü bir bebeğimiz olmasını çok istiyorduk ama bunu kendimiz yapamıyorduk-ya da yapmak istemedik. Bu yüzden evlat edinme merkezinden sen bize geldin. Şimdi bizden doğmuş kadar bizim çocuğumuzsun”. “Çünkü bir bebeğimiz olsun istedik, fakat olmadı, biz de doğurmasak bile sevgimizi verebileceğimiz ve hep yanında olacağımız, ona bakıp koruyacağımız bir bebeğimiz olsun istedik, o da sensin”.
“Neden diğer annem ve babam beni bıraktı?”
“Seni hayata getiren anne ve baban bir bebek büyütmek için çok gençti, durumları bir çocuk büyütmeye yetmiyordu ya da farklı bir sebeple (sebepleri siz ekleyin)... o yüzden seni sonsuza kadar çok sevecek ve sana bakacak ebeveynlerin seni evlat edinmelerine dair bir plan yaptılar”. Evlat edinmenin biyolojik ebeveynlerin duygularından değil, durumlarından dolayı olduğunun altını çizmeye çalışın.
6-12 Yaş Arası Çocuklarla Konuşmak
6 yaşındaki çoğu çocuk, evlat edinen ve biyolojik ebeveynler arasındaki farkı anlayabilir. Bu süreç boyunca evlat edinme ilişkisinin kalıcılığını yavaş yavaş tanımaya başlar. Biyolojik ebeveynler ve evlat edinmenin kalıcılığı ile ilgili daha detaylı sorular bu dönemde sorulur.
“Diğer ebeveynlerim nasıldı?”
Çocuklar doğal olarak biyolojik ebeveynleriyle ilgili meraklı olacaklardır. Elinizde olan bütün bilgileri olduğu gibi açık ve net bir biçimde eleştirmeden ve yalan söylemeden aktarın. Bir şeyi bilmiyorsanız, bilmediğinizi söyleyin. Eğer çocuk onu doğuran ebeveyni hakkında gerçek bilgiyi alırsa onlara ilişkin daha az fantezi kurar ve “gizemli ebeveyn” kavramı oluşturmaz. Evlat edinmenin doğal olduğuna önce siz inan k,, çocuğun kafası gereksiz ayrıntılar, gizemlerle karıştırmasın. Eğer çocuk, doğuran ebeveyni hakkında gerçek bilgiyi alırsa onlara ilişkin daha az fantezi kurar, romantize eder.
“Babamla ilgili bir şey biliyor musun?”
Çocuğunuz biyolojik babasıyla ilgili bir şey sorduğunda, ne biliyorsanız ona gerçeklere dayalı bir şekilde anlatın. Biyolojik ebeveynler evli değilse şöyle diyebilirsiniz: “Biyolojik ebeveynlerin evli değildi. O yüzden doğum kayıtların bize biyolojik babanla ilgili çok bilgi vermiyor”. Bu ne saklanması gereken, ne vurgulanması gereken, ne de ahlaki bir öğütle sunulması gereken bir bilgidir. Sadece bir bilgidir.
“Evlat edinilen çocuklar evlat edinme yerine geri gönderilebilir mi?”
Genellikle gönderilmez. Bu çocuk ve anne-babasının birlikte karar vereceği ve sürece göre değişliklik gösteren bir durumdur. Kimi evlat edinen ailelerin ve çocukların ayrılabildiği nadir durumlar olabilir deyin ve bunları söylerken çocuğunuzun şunu dediğinizi duyduğundan emin olun: “Sen bizim hayatımızın bir parçasısın. Seni seviyoruz ve ne olursa olsun hep seveceğiz. Biz sen olmadan yaşamak istemiyoruz, bundan sonra da yine beraber yaşayacağız, biz hep birlikte olacağız”.
“Biyolojik annemi bulabilir miyim?”
Çocuğunuz biyolojik ebeveynini bulmak isterse kırılmış, incinmiş veya reddedilmiş hissetmeyin. Bu, sizin ebeveynliğinizi veya çocuğunuzun size olan sevgisini yansıtmayan doğal bir meraktır. Konu ilk gündeme geldiğinde çocuğun verdiği büyük tepkiler geçici bir merak ve/veya sevginizi sınamak için yaptığı davranışlardan ibarettir. Bunu bilerek, destekleyici ve anlayışlı olun. Çocuğunuzun meraklarını, duygularını ifade etmesine ve izin verin. Birçok çocuk gerçek bir buluşma değil, kafasındaki sorulara cevap ister. Aynı zamanda, içlerindeki kayıp duygularıyla veya meraklarıyla ilgili dürüst olduklarında sizin onları bırakmayacağınıza ve sevmeye devam edeceğinize dair kanıt ararlar. Ayrıca meraklarını, duygularını açıkça ifade etseler bile sizin ona karşı sevginizin değişmeyeceğini,ondan vazgeçmeyeceğinizi görmek isterler.
“Neden daha önce bana söylemediniz?”
Bu soruya anne-babanın hazırlıklı olması gerekir. Kabul edici bir tavır sergilemesi faydalı olur.
Üzücü Söylemleri Yanıtlamak
Bütün çocuklar bazen ebeveynlerine kırıcı şeyler söyleyebilirler. Bu bütün ebeveynler için üzücü olabilir, ama evlat edinen ebeveynler için bu tarz sözler özellikle endişe verici görülebilir. Eğer çocuğunuz size öfkeyle saldırıyorsa, kendinize şunları hatırlatın: biyolojik çocuklar da aynı şeyi yapabilirler, çocuğun sözel saldırısının onun aileye nasıl girdiğiyle hiçbir ilgisi yoktur. O sadece şu anki durum için bu şekilde davranıyor, benimle ve eşimle ilgili değil. Sonra sert ama savunmacı olmayan bir şekilde sorularını şu şekilde yanıtlayabilirsiniz:
“Sen benim gerçek annem değilsin. Beni hiçbir şey yapmaya zorlayamazsın” derse buna şu şekilde cevap verin “Sevgi ve yasa gereği ben senin gerçek annenim”. “Senden nefret ediyorum. Keşke beni hiç evlat edinmeseydin!” “Peki, ben seni seviyorum ve sana kızgın olduğumda bile seni evlat edindiğim için çok mutluyum.”
Sorulmamış Soruları Ortaya Çıkarma
Ebeveynin bu konu ile kaygısına dayalı olarak çocuk soru sormuyorsa; ebeveyn yine konuyu açmalı ve bilgi vermelidir. Bunu yaparken yalın, net ve sade bir ifade ile sadece sorduğu kadarına yanıt vererek kaygıdan uzak, rahat bir görünümde olmalıdır. Bazı çocukların da aksine bir sürü sorusu vardır ama sormakla ilgili kararsızlardır. Bazıları biyolojik ebeveynleri ile ilgili soru sormanın size haksızlık olacağını düşündükleri için hiç soru sormazlar. Bazıları sizin konuyla ilgili kendi gerginliğinizi sezmiş olabilir. Diğerleri de, bilmeleri gerekseydi sizin onlara anlatacağınızı varsayıyor olabilir. Bu türden düşünen çocuklar, aslında sizin onlarla konuşmanız için fırsat yaratmanıza ihtiyaç duyanlardır. Şunu diyebilirsiniz, “Evlat edinilmiş çocuklar çoğunlukla onları dünyaya getiren ebeveynlerini merak eder. Senin bununla ilgili merak ettiğin şeyler var mı? Çünkü bilmek istersen, sana bildiğim bütün bilgileri vermekten mutluluk duyarım”. “Doğduğunda hastanede beraber hiç resmimiz olmadığını fark etmiş olabilirsin. Bunun nedeni, seni doğduktan birkaç hafta sonra evlat edindik. Bununla ilgili ne zaman konuşmak istersen bana söyleyebilirsin.” "Dikkat etmişsindir doğduğunda hastanede hiç resmin yok. Bunun nedeni biz seni doğduktan birkaç hafta sonra evlat edindik. Eğer bilmek istediğin,merak ettiğin şeyler varsa bize sorabilirsin, bildiğimiz kadarıyla sana her zaman bilgi vermeye hazırız, ne zaman istersen”. Çocuğunuzun sorabileceği her soru için tamamen hazır olmanız mümkün değil. Ama önünüzdeki yıllarda size yol gösterebilecek iki genel kural var:
•Yaşa uygun bir dil ve yaşa uygun bilgiler kullanarak dürüst olun.
•Çocuğunuzun size her şeyi sorabileceğini bilmesini sağlayın.
Çocuğun Olası Tepkileri
Çocuklar evlat edinildiklerini öğrendiklerinde çok değişik tepkiler verebilirler. Çünkü çocuğun bu yeni durumu kabul etmesi belirli bir uyum sürecini gerektirir. Terk edilme korkusu, aşırı uyumlu olma, büyümek istememe, değersizlik, biyolojik anne-babayı idealize etmek, yakın ilişkiler kurmakta zorluk gibi. Bu duygu yoğunluğunda ve tepkileri verdiğinde çocuğun habersiz yaptığı mini sınavlara karşı hazırlıklı olmak, tuzaklara düşmemek önemlidir. Çocuk, ara sıra anne-babasının sabrını deneyebilir, hırçınlaşabilir. Evlat edinilen çocuğa olası durumdan ötürü ona iyi bir hayat sağlamak için normalin üstünde ilgi ve çaba, koruyucu yaklaşımlar, bütün çocuklar gibi evlat edinilmiş olanları da olumsuz etkiler. Tüm bunlara rağmen hala sevildiğini ve istendiğini görmek çocuğu rahatlatır ve güven duygusunu arada tazelemek sürecin daha da sağlıklı geçmesine imkan verecekti.r Gösterdikleri duygu ve cevapları yaşlarına ve olgunluk düzeylerine bağlıdır. Çocuk evlat edinmeyi inkar edebilir veya onunla ilgili hayaller kurabilir. Eğer anne-baba evlat edinmeyi açık ve net olarak konuşursa, bu endişeler daha aza inecektir. Bir çok araştırma, ebeveynin kendi kaygılarından mümkün olduğunca arınmasının; konunun sakin, rahat bir ifade ile ele alınmasının çocukta da aynı duygu durumunu yaratacağını söylemektedir. Konu hakkında dürüst ve samimi tutumlar devam ettikçe çocuk ve aile için durum yavaş yavaş normalize olacaktır. Burada çocuğun olumlu veya olumsuz duygularını ifade etmesine izin vermek, kabul edici bir yaklaşım, her zamanki gibi koşulsuz sevginizin devam edeceğini çocuğa söylemek ve hissettirmek çocuğu rahatlatacaktır. Bu durumda çocuğa yönelik destekleyici ve anlayışlı bir tutum benimsenmeli, onun merak ve duygularını ifade etmesine izin verilmelidir. Çocuk merak ve duygularını açık bir şekilde ifade etse de sizin ona karşı sevginizin değişmeyeceğini, ondan vazgeçmeyeceğinizi bilmeye ihtiyaç duyar. Bu açıklamayı yaparken, her fırsatta ailenin öncelikle çocuğun kendileri için ne kadar değerli, ne kadar anlamlı olduğunu vurgulamaları gerekir.
Evlat edinen ebeveyn bu yolda sıkıntılı süreçlerden geçerken aynı zamanda evlat edinilmiş çocukla kuracağı güven duygusu, sıcaklık ve şefkatin, hayatında onu koruyan, bakan ve en önemlisi seven ve kabul eden birilerinin olması kadar değerli bir şey yoktur.